İmar düzenlemesi ve parselasyon planı, Belediyeler tarafından resen yapılan bir idari işlemdir. Parselasyon işlemi İmar Kanunu 18. Madde ile düzenlenmiş olup bu işlemin amacı yapılacak olan imar planına uygun ve düzgün imar parseli oluşturmak amacıyla arazi ve arsaların düzenlenmesidir.
3194 sayılı İmar Kanun’unda 18.maddede düzenlendiği için ‘18 uygulaması’ olarak da adlandırılan bu düzenlemenin amacı yapılacak imar planına uygun imar parseli oluşturmaktır. Bir yerde imar planı bulunmuyorsa 18. madde uygulamasına gidilemez.
İmar planında taşınmazın konumu ve fonksiyonu öne çıkarken 18 uygulaması, mülkiyetle alakalıdır. 18 uygulamasıyla belirli bir bölgedeki parseller, maliklerinin rızası alınmadan tek bir bütün olur. Bölge imar planına göre yeniden düzenlenir ve bu düzenleme imar parsellerinde değer artışını beraberinde getirir. Bu düzenlemede uygulamaya dahil tüm parsellerden aynı oranda DOP kesintisi yapılır bu kesintilerin sağladığı alanlar kamuya tahsis edilir.
Parselasyon işleminin gayesi, bölgenin gereksinimlerini sağlamaktır. Şöyle ki; parsellerdeki değer artışının tekabülü olan DOP kesintileri bölgede yol, yeşil alan, okul bölgesi gibi alanların kamuya ücretsiz geçmesini sağlar.
Parselasyon işleminin sırası aşağıdaki gibidir.
Düzenlemenin yapılacağı alanlardaki mülkiyetler tek bir bütün olarak belirlenir.
Bu bütünden Düzenleme ortak payı (DOP) kesintisi mahsup edilir. Bölgedeki arsa maliklerinden yapılacak kesinti eşit olmak zorundadır. DOP kesintisi düzenlemeye giren arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin %45 ini geçemez.
DOP kesintisinden sonra bu bütün parsellere ayırılır ve başlangıçtaki mülkiyetlerinin oranına göre arsa sahiplerine dağıtılır.
DOP Kesintisi İmar Kanunu’nun18.maddesinin parsellerde sağladığı kıymet artışının karşılığıdır. Böylelikle idare arsa sahibine herhangi bir ücret ödemeden arsa veya arazinin en fazla %45 inde kesinti yapabilir. DOP kesintisi zorunlu olmayıp idare gerekli görürse yapılır ayrıca DOP kesintisi mülkiyet hakkının özüne dokunamayıp bu kesintinin kamu yararına olması gerekir ve yapılan kesintinin tüm arsa sahiplerine eşit oranda yapılması gerekir.
Parsel dağıtımındaki önemli hususlar:
Düzenleme sonrasında oluşacak yeni parsellerin olabildiğince aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır.
Düzenleme Öncesi ve Sonrasındaki Parsel Değer Farkı
Maliklerin düzenlenmeden önceki parselleri ile düzenlenmeden sonraki parselleri arasında bir değer farkı bulunursa değer farkı iptal sebebi olduğundan, parselasyon işlemi yasaya aykırı olur ve iptali gerekir. Bu halde idari yargıda iptal davası açılmalıdır.
Yeni ihtiyaçlar Oluşmazsa Tekrar Parselasyon Yapılamaz.
İmar kanunu 18 uygulamasıyla parselizasyon yapılıp bir bölgenin ihtiyaçları karşılandıktan sonra yeni ihtiyaçlar oluşmadıkça tekrar parselasyon yapılamaz. Aksi halde işlem hukuka aykırı olur ve parselasyon işleminin iptaline sebep olabilir.
DOP Kesintisinden Sonraki 5 Yıl İçinde Parselasyona Başlanmalıdır.
Parselasyon veya imar planları belediye veya valilik tarafından kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içerisinde yapılmazsa veya yapılmaya başlanmazsa bu durum malikin mülkiyet hakkını kısıtladığından ötürü bu durumda idarenin tazminat yükümlülüğü oluşabilir.
Parselizasyon İşlemi Yargı Kararıyla İptal edildikten Sonra Ne Olur?
Bu durumda ilk kadastral parsele yani kök parsele dönülür yargı kararı göz edildikten sonra parselasyon işlemi yeniden yapılır. İptal edilen parseller üzerinden düzenleme yapılırsa yapılan işlem hukuka aykırı olur.
İdari işlemlerin iptali davası menfaati ihlal edilen şahıslar tarafından yapılan işlem yetki, şekil, sebep, konu, amaç unsurlarından birinin veya daha fazlasının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılır. İmar kanunu 18. madde uygulaması bir idare işlemdir dolasıyla iptal davasına konu edilebilir.
İmar düzenlemesi ve parselasyon işlemlerine karşı açılacak davada yetkili ve görevli mahkeme, plana konu olan taşınmazların bulunduğu yer mahkemesidir.
Parselasyon işlemlerine karşı tapuda kayıtlı malikler ve diğer hak sahipleri dava açabilirken tapuyla ilişkisi olmayanlar dava açamazlar. Hak sahiplerinin dava açabilmeleri için tapu kaydını adlarına tescil ettirmeleri gerekir.
İmar kanunu hakkında merak ettiğiniz diğer konular için, imar kanunu kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.
Bizi instagram üzerinden takip ederek, hukuk alanındaki bilgi notlarına daha hızlı erişim sağlayabilirsiniz!
Mert Kanalıcı, Kanalıcı Hukuk Bürosu’nun kurucusudur. 2013 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi’nden onur derecesiyle mezun olduktan sonra İzmir Barosuna kayıtlı olarak avukatlık faaliyetlerini yürütmektedir. Kanalıcı Hukuk Bürosunu kurmadan önce İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının avukatlığı görevini yürütmüştür.