Boşanma, evlilik birliğinin mahkeme kararıyla sona erdirilmesidir. Bu durum, eşler arasındaki mal rejiminin de sona ermesine ve mal paylaşımına yol açar. Türkiye’de yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu rejime göre, evlilik süresince edinilen tüm mallar, eşler arasında eşit olarak paylaşılır. Bu içerikte boşanmada mal paylaşımı nasıl olur sorusuna detaylarıyla cevap bulacağız. Avukat Mert Kanalıcı bilgi notlarında aradığınız tüm sorulara yanıt bulabilirsiniz.
Boşanmada mal paylaşımı, aile mahkemesinde açılan ayrı bir dava ile gerçekleştirilir. Bu dava, boşanma davasından bağımsız olarak yürütülür. Mal paylaşımı davası, boşanma davasından önce veya sonra açılabilir. Boşanma davasından önce açılmış olan mal paylaşımı davası, boşanma kararı kesinleşene kadar bekletici mesele olarak kabul edilir. Mal paylaşımı davasında, eşlerin mal varlığı değerleri belirlenir ve bu değerler bilirkişi tarafından tespit edilir. Ardından, bu değerler eşit şekilde paylaşılır.
Mal paylaşımı sırasında, eşlerin katkıları da göz önünde bulundurulur. Örneğin, ev işleri ve çocuk bakımında katkıda bulunan ev hanımı eşin emeği, mal paylaşımında dikkate alınır. Mal paylaşımı davasında, eşler aralarında anlaşmaya varabilirler. Bu durumda, anlaşmaya varılan konular mahkeme tarafından karara bağlanır. Anlaşma sağlanamazsa, mal paylaşımı davası mahkeme tarafından karara bağlanır ve mahkeme, hakkaniyete uygun bir karar verir.
Boşanma durumunda, eşlerin evlilik süresince kazandıkları malların paylaşılması gündeme gelir. Ancak, bazı mallar boşanma sırasında paylaşım kapsamına girmez. Kişisel Mallar Boşanma sırasında paylaşıma dahil edilmeyen mallar, kişisel mallar olarak adlandırılır. Kişisel mallar, eşlerin evlilik süresince elde ettiği, ancak eşlerin kişisel kullanımına ayrılmış mallardır. Bunlar; Eşlerden yalnızca birinin kişisel kullanımına ait olan eşyalar, evlilikten önce eşlerden birine ait olan mallar, eşlerden birine kalan miras, evlilik süresince karşılıksız (bedel ödemeden) elde edilen değerler, manevi tazminat alacakları kişisel malların yerine geçen değerler şeklinde sınıflandırılabilir
Boşanma, evlilik birliğinin sona erdiği durumdur. Boşanma gerçekleştiğinde, evlilik süresince kazanılan malların paylaşımı gündeme gelir. Bu paylaşım, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 10 yıl içinde açılacak bir dava ile yapılır. Boşanmada mal paylaşımı davası, evlilik birliği içinde edinilen malların, boşanma nedeniyle adil şekilde bölüşülmesini sağlar. Bu dava, boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 10 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre olarak bilinir ve geçtikten sonra mal paylaşımı davası açılamaz.
Boşanmada mal paylaşımı davasının zamanaşımı süresi, Türk Medeni Kanunu’nun 146. maddesinde belirtilmiştir. Bu maddeye göre, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” Boşanmada mal paylaşımı davası, bir alacak davası niteliğinde olup, zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu süre hak düşürücü süredir ve geçtikten sonra dava açılamaz. Bu nedenle, mal paylaşımı davası açmak isteyenler bu süreyi dikkate almalıdır. Boşanmada mal paylaşımı davası, aile mahkemesinde açılır.
Davanın açılabilmesi için, davacı eşin boşanma kararının kesinleşmesini beklemesi gerekmektedir. Boşanma kararı kesinleştikten sonra, davacı eş, mal paylaşımı davası için gerekli belgeleri hazırlayarak mahkemeye başvurur. Boşanmada mal paylaşımı davasında mahkeme, eşlerin evlilik süresince edindikleri malların listesini oluşturur. Bu liste, eğer eşler arasında bir mal rejimi sözleşmesi varsa bu sözleşmeye göre hazırlanır. Mal rejimi sözleşmesi yoksa, mahkeme malların edinilme biçimlerine göre bir değerlendirme yapar.
Mahkeme, mal paylaşımı davasında eşlerin mallarını eşit şekilde bölüşmelerini sağlar. Ancak, eşlerin zina veya hayata kast nedeniyle boşanmasında kusur durumlarına göre mal paylaşım oranları değişebilir. Boşanmada mal paylaşımı davası, evlilik süresince edinilen malların paylaşımını amaçlayan bir davadır. Bu dava, boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 10 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir ve bu süre geçtikten sonra mal paylaşımı davası açmak mümkün değildir.
Boşanmada mal paylaşımı davasının nerede ve nasıl açılacağı; yani yetkili ve görevli mahkeme 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ve MK m.214 ile belirlenmiştir.
Eşlerden birinin ölümü sebebiyle mal rejimi sona ermiş ise, ölenin son ikametgahı mahkemesi boşanmada mal paylaşımı davasına bakmakla yetkilidir.
Evlilik mahkemenin boşanma kararı ile sona ermişse veya devam eden bir boşanma davası varsa, boşanma davasına bakmaya yetkili olan mahkeme mal rejiminin tasfiyesini, yani boşanma halinde mal paylaşımını yapmakla da yetkilidir.
Yukarıdaki iki durum haricindeki diğer tüm hallerde davalı eşin ikametgahı aile mahkemesi boşanmada mal paylaşımı davasına bakmaya yetkilidir.
Anlaşmalı Boşanma, eşlerin boşanma konusunda uzlaştığı ve bu uzlaşmayı bir protokol ile belgelendirdiği bir boşanma türüdür. Bu tür boşanma davasında, eşler sadece boşanma konusunda değil, aynı zamanda diğer hususlarda da anlaşmaya varabilirler. Bu hususlardan biri de mal paylaşımıdır.
Anlaşmalı boşanma davasında mal paylaşımı, eşlerin anlaşmasına göre gerçekleştirilir. Eşler, evlilik süresince edindikleri tüm malları kendi aralarında istedikleri şekilde paylaştırabilirler. Bu paylaşım, eşlerin malvarlıklarının eşit olması ya da eşit olmayan bir şekilde bölüşülmesi şeklinde olabilir. Anlaşmalı boşanma davasında mal paylaşımı yapılırken, Türk Medeni Kanunu’nun mal rejimi hükümleri de göz önünde bulundurulur.
Eğer eşler arasında farklı bir mal rejimi sözleşmesi yoksa, edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Bu rejime göre, evlilik süresince edinilen tüm mallar eşit olarak paylaştırılır. Anlaşmalı boşanma davasında mal paylaşımı, boşanma protokolünde düzenlenir. Boşanma protokolü, eşler tarafından hazırlanıp imzalanır ve mahkemeye sunulur. Mahkeme, protokolü inceledikten sonra onaylarsa, mal paylaşımı davası sonuçlanmış olur.
Hukuki destek almak için Avukat Mert Kanalıcı ile iletişime geçebilirsiniz! Ayrıca instagram üzerinden bizi takip ederek hukuki bilgi notlarından anında haberdar olabilirsiniz.
Mert Kanalıcı, Kanalıcı Hukuk Bürosu’nun kurucusudur. 2013 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi’nden onur derecesiyle mezun olduktan sonra İzmir Barosuna kayıtlı olarak avukatlık faaliyetlerini yürütmektedir. Kanalıcı Hukuk Bürosunu kurmadan önce İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının avukatlığı görevini yürütmüştür.